İYİ Parti lideri Akşener’den Kılıçdaroğlu’nun adaylığının ilanı sonrası önemli açıklamalar
Türkiye’de, temiz toplum, sadece bireylerinpeşine düşmekle gerçekleştirilemez;kamu kaynaklarının suiistimaline açıkmevcut ekonomik yapıyı soygun aracı olmaktançıkaracak köklü çözümlerihayata geçirmek, Parlamentomuzun önünde tarihîbir görevdir. Devlet katında mesuliyet ve mevki sahibi olanlarayakışan, kin gibi, öfke gibi, intikam gibi,aşağılatıcı duyguların zinciriylebağlanmak değil, fazileti tercih ederek, kendisini vezaafını aşmaktır. Devlet ve siyasetadamlarının öç alma duygularınınfaturasını, çoğu kez, acı birbiçimde bu millet öder. BAŞKAN – Sayın Er, ben, sürenizidurduruyorum efendim izninizle. Canım kardeşim,şu anda siz iktidardasınız yani, o şikâyetkapısı değil ki, siz koyun da verin. Kaldı ki, Müsteşarlıkça,bu tüzüğün, hiçbir zorunluluk ve gerekyokken, Birleşmiş Milletler kuruluşu olan UluslararasıDenizcilik Örgütüne (IMO’ ya) onay içingötürülmek eyleminde bulunulmasıyla, bağımsızbir devlet olarak, Montrö Antlaşmasıyla bu alandasağlanan hükümranlık hakkımızı,sürekli tartışılır ve örselenirhale getiren bir hukuksal faciaya da yol verilmiştir. Bütçe kısırlığınıbir yana bırakırsak, Denizcilik Müsteşarlığının,kuruluşundan bu yana, denizciliğimizi ulusal bir politikaiçinde geliştirmeye yönelik, elle tutulur hiçbirfaaliyetinin bulunmadığını da üzüntüylebelirtmek isterim. Bu kanaatime, burada, konuşma süresininkısıtlılığı karşısında,ayrıntılı örnekler verememenin de ıstırabınıduyuyorum. Günü kurtaran, ölümügeciktiren, ANAP’ın bıraktığıaltyapıdır; enerji, telekomünikasyon, ulaştırma,turizm, ihracaat… ANAP’ın kurduğu, piyasa mekanizmalarıdır-eksiğiyle gediğiyle- ve dinamik özel sektörünyetişmiş kadrolarıdır, bugün, günümüzükurtaran. Yine, ağır sanayi ısrarındanvazgeçmiş görünmesini de takdirle karşılıyorum;çünkü,yirmi senedir dillendirdiği ve söylemhaline getirdiği, vatandaşa ezberlettiği bir slogandan,bu bütçe tatbikatında vazgeçti; hayırlı,isabetli bir iştir.
Bu itibarla,biz, Doğru Yol Partisi Grubu olarak, olumlu oy kullanacağımızıburadan ifade ediyor; Sayın Cumhurbaşkanımızınsağlıklı ve çalışma arkadaşlarıylabirlikte başarılı olmasını,hayırlı hizmetler yapmalarını Cenab-ıAllah’tan diliyorum. Sayın Başkan, sayın milletvekilleri;daha önceki yıllara göre ve diğer yüksekmahkemelere göre, bugün çok düşükkaldığına inandığımız,Anayasa Mahkemesi başkan ve üyelerinin aylıklarınınyeniden düzenlenmesi ve artırılmasıhususunu da bu vesileyle Yüce Heyetinizin takdirlerine arzediyorum. Sayın Başkan, sayın milletvekilleri;Anayasa Mahkemesi bütçesi üzerinde söz almışken,konuyla ilgili birkaç -ve tabiî çok önemlibulduğum- eksikliğe de değinmek istiyorum. Sayın Başkan, sayın milletvekilleri;Anayasa Mahkemesi, Anayasayı yorumlayıp, buna görekesin sonucu belirlemeye yetkili tek organdır. Bu göreviniyansız bir şekilde yaparken ayak bağıolarak da görülmemelidir.
Bugüne kadar umudumuz o idiki, köylü gözden çıkarılmasın.Bütün bu yanlış politikalar sonucu izlenenyollar, Türk köylüsünü köyden kentegöç zorunluluğunda bırakmıştır.Yılda, ortalama 1 ilâ 1,5 milyon arası nüfusköyden kente göçmektedir. Bugün, Hükümetieleştirmek için değil; ama, arasındançıktığımız bu insanlarakarşı ne yapabiliriz, bunu konuşmak içinsöz aldım. Şu özelleştirme meselesinde, içimizdekiçeşitli kurumlarda yuvalanmış sosyalistdevletçi zihniyetlerin engellemeleri yüzündenbaşarısız olunduğu malumlarınızdır.Karabük Demir ve Çelik Fabrikasını bedavayaverdik, özelleştirdik; Türkiye Cumhuriyetininne zararı oldu? İşçilerimiz çalışıyor,üretiyor, yeni yatırımlar yapıyor, yüzlerigülüyor. Devlet mülkiyetindeki diğer işletmeleride süratli bir şekilde özelleştirerek milletimizinsırtında kambur olmaktan kurtarsak ne olur? Et ve Balık Kurumu 35 bin tonla, bunun,sadece yüzde 5’ini üretir. Bu yüzde 5 içinbu milletin ödediği para ne kadardır biliyor musunuz;13 trilyon lira civarındadır. Bu kurumu tamamenözelleştirsek, vatandaşlarımızagüvensek, uygun kredilerle hayvancılığımızıteşvik ederek, kapasiteyi artırmalarınısağlayarak, köylümüz biraz daha fazla gelirelde etse kötü mü olur; ama, özelleştirmeyleilgili aleyhdeki “devlet malı çarçurediliyor” propagandası yüzünden Hükümet,bir türlü özelleştirmeyi yapamıyor,durmadan borçlanıyor ve zam yapıyor. Ekonomiyikendi kuralları içerisinde idare etmek varken, hâlâmüdahalede ısrar edenler bilsinler ki, bu ülkeyekötülük ediyorlar. Sayın Başkan, sayın milletvekilleri;son onaltı yılda 600 bin devlet memuru işealınmıştır.
Spordan sorumlu Devlet Bakanı Fikret Ünlü, futbolda şike yapıldığına dair iddiaların üzücü olduğunu belirterek, ‘Olay yargıda”. Türk futbolunun, bu güne kadar içinde bulunduğu en büyük girdaplardan biri olan “şike ve teşvik primi” konusunu değerlendirebilmemiz ve içinde bulunduğu bugünkü durumunu daha sağlıklı yorumlayabilmemiz için, şikenin geçmişten günümüze kadar uzanan ayak izlerini takip etmemiz gerektiği düşüncesindeyim. Mayıs 2007’den itibaren internette haberciliği kısıtlamaya, yasaklamaya yönelen AKP iktidarı, bugüne kadar getirdiği sınırlamalarla yetinmedi ve son olarak 26 Mart Perşembe günü TBMM’den geçirilen üçüncü torba kanunun içine yerleştirilen hükümlerle internet yayınlarına getirilen kısıtlamalar daha da artırıldı. Ancak Anayasa Mahkemesi, Ekim 2014’te, yeni düzenlemede «TİB Başkanı’na verilen 4 saat içinde yayın durdurma» yetkisini iptal ederek site kapatma ve erişim engellemeyi «yargı kararı» koşuluna bağladı. Birisi uygulamadan, diğeri yasa değişikliğinin içindeki bir hükümden kaynaklanan iki nedenle, hayır! «Artık internet bahsegel kapatılmayacak» iddiasına rağmen yasa değişikliğinin ilk uygulaması, dünyanın en büyük iki sosyal paylaşım sitesinden biri olan Twitter’ı ve dünyanın en büyük video paylaşım sitesi olan Youtube’u kapatmak yönünde oldu! Malum, Erdoğan tarafından «ihanet»le suçlanan Anayasa Mahkemesi iptal edene kadar, bu yasaklar sürdü.Ayrıca yasa değişikliği ile «içeriğe erişimin engellenmesinin ihlali önlemeyeceğine kanaat getirirse yargıya internet sitesinin tümünün erişimini engelleme» yetkisi de tanındı. Yargının bile standart bir içtihat geliştirmekte zorlandığı «özel hayat ihlali» ile «kişilik haklarının ihlali» durumları da idarenin doğrudan içerik çıkarma yetkilerine dahil edildi. Hükümete uzanan yolsuzluk iddialarına dayanak olan ve mahkeme kararıyla dinlenmiş telefon konuşmalarının internette yaygın olarak yayımlandığı Aralık 2013 sürecinin hemen ardından, 5 Şubat 2014’te kabul edilen ilk torba yasa ile yeni sınırlamalar getirildi. Eskişehir Milletvekili Mustafa Balcılartarafından verilen sözlü soru önergesininzamanında cevaplandırılmadığıiçin yazılı soru önergesine çevrilenve (15) gün içerisinde cevaplandırılmasıistenilen, Boks Federasyonu Başkanı Caner Doğanelihakkındaki iddiaların cevabı aşağıdabelirtilmiş bulunmaktadır. Samsun Milletvekili Yalçın Gürtan’ın,1993 yılında yapılan sınavınakibetine ilişkin Yazılı Soru Önergesineverilen cevap ekte sunulmuştur.
- Bunun için de “yetki devri”ve “işlerin mahallinde çözümü”kavramlarının idare tarafından benimsenmesive uygulanması için gereken hukukî altyapınınhazırlanması gerekmektedir.
- Bu iddiaların doğru olmadığı, «özel hayat» ve «kişilik hakları» adı altında yolsuzluk suçlamalarına konu olan tape ve haberlere erişimlerin peş peşe engellenmesiyle ortaya çıktı.
- Hepimizin bildiğigibi, ülke nüfusunun yaklaşık 25 milyonuköylerde yaşamaktadır.
Bu değerlendirmede birleştiricilik göremiyor,ayırımcılık var diyoruz. Cumhurbaşkanı, ulusun başında,ülkenin ihtiyaçlarına, doğru çözümleribulacağına, bulma gayretinde olduğuna inanmak zorundaolduğumuz kişi konumundadır. Bu itibarla, kendisindenistek ve beklentilerimizi ifade etmek durumundayız. Sayın milletvekilleri, bütçe müzakereleriyleilgili çalışmalarımızıdaha sonra devam ettirmek için, saat 14.10’da yeniden toplanmaküzere, birleşime ara veriyorum. İşte, bu süreç içinde,kimi zaman, tüm çabalara rağmen, Anayasaya aykırıyasaların çıkması engellenememektedir.Bu durum, cumhuriyetimizin başlangıcında kurulmuşbulunan iki kurumun, yani, Başbakanlık Kanunlar veKararlar Dairesi ile Türkiye Büyük Millet Meclisibünyesindeki Kanunlar ve Kararlar Müdürlüğününönemini ortaya çıkarmaktadır. Sayın milletvekilleri, Anayasa Mahkemesine,Türkiye Büyük Millet Meclisi, Cumhurbaşkanı,Türkiye Barolar Birliği de üye verebilmelidir. AnayasaMahkemesine üye veren yüksek mahkemeler, bunu, doğrudanyapabilmelidirler. Sayın Cumhurbaşkanımızın özellikle vurgulamak istediğim bir diğer yararlıve değerli çalışmaları ve katkılarıda, Hükümetin gönderdiği yasaları dikkatleve özenle inceleterek, bedelsiz ithalat, zorunlu tasarruf,yetki ve basındaki promosyon gibi konularda -bu konulardakiyasalarda olduğu gibi- hükümeti uyarması,gerektiğinde Anayasa Mahkemesine götürmesidir. Hükümetten,şimdiye kadar bu konularda göremediğimiz dikkat,anlayış ve titizliği, halkımızınve ülkemizin yararı için gelecekte umuyor vebekliyoruz. İkinci konu ise, dost ve kardeş AzerbaycanCumhurbaşkanı Sayın Aliyev ile ilgili. Hükümetinbilgisi dahilinde olduğunu anladığımızve Sayın Haydar Aliyev aleyhine bir eylemi, SayınDemirel, yerinde ve zamanında önleyebilmiştir.Bunun da ülkemiz çıkarlarına uygun olduğugörüşündeyiz ve Sayın Demirel’i kutluyoruz. İkincisi; Türkiye Büyük MilletMeclisi hizmet binalarının kullanılmasınayöneliktir.